Selin Aktan biyografisi

Fotoğrafım
istanbul, Türkiye
Selin Melek Aktan, Cerrrahpaşa Tıp Fakültesindeki eğitimini tamamladıktan sonra İngiltere'de College Fashion Design bölümünü bitirdi. Belçikalı bir galeri sahibinin sergi teklifi ile profesyonel sanat hayatına başladı.Anadolu motif ve renklerinden esinlendiği ''orientalpopart koleksiyonuyla 2004 Zurih Art Show'un en avangard sanatçısı seçildi.Çalışmalarını Yunanistan Bulgaristan, Isviçre,Fransa, İtalya Polonya,Avusturya ,Danimarka, Mısır, LosAngeles,NewYork, Miami' de sergileyen Aktan'ın eserleri 2009da USA Museum of the Americas koleksiyonuna alındı. İtalya'daki İnsan Hakları sergisine davet edilen Aktan'ın''Savaşta Çocuk''eseri Caserta Müzesine alınırken,bu konudaki yazısı Amerika'daki surfax tarafından dünyayı besleyen en iyi makaleler arasına seçild.2007 de yayınladığı ''Aşk Selinde Uçuşan Melekler''şiir kitabı ÇYDD yararına satılan Selin,2010da eğitim projelerine destek vermek amacıyla söz ve müziği kendisine ait ''Rüzgarlara Fısıldadım ' 2012de ise ''Şaka gibi herşey''albümlerini çıkarttı.Aktan 2010 da Nişantaşı'nda Apeiron Artplus Galeriyi kurdu.

29 Kasım 2009 Pazar

Selin Melek Aktan 2009 yılı performans

2009 yılı Yurt dışı sergileri;
Şubat 7 kadın 7 ülke..Museum of The Americas,Miami,USA
Sanattta kadın.Museum of the Americas Miami,USA
Sharm ElSeiyh 2.Uluslar arası plastik sanatlar MISIR
Sounds of Art 2009 uluslar arası müzik ve sanat Kopenhag-DANİMARKA
Human Rights Belvedere sarayı Caserta-ITALYA

2009 yılı yurt içi kişisel sergileri
Düş Zamanı resim ve heykel sergisi -Istanbul
Gökkuşağıyla yazılan masallar resim ve heykel sergisi,Eskişehir Eldem galeri

2009  sempozyumlar ve  projeler
Portakal Çiçeği Uluslar arası sanat kolonisi Sapanca-Türkiye
Doktorlar,sanat ve sağlık projesi,Osmangazi Tıp Fakültesi ,Eskişehir
2009 Art Contemporary İstanbul Lütfü Kırdar Salonu


2009yılı karma sergiler

Galeri Binyıl Çağdaşlar
Doğa aşk su
Karma heykel sergisi
Unutma bahçesi tasarım sergisi
Rouge sergisi.Hotel 5
11.İstanbul Bienaline paralel Cezair apt sergisi
Cumhuriyetin 86.yılında 86 sanatçı 86 eser  Madison otel
Atamıza  mektuplar Aydın
Sapancada günler Rahmi Koç Müzesi
Hediye yılbaşı sergisi.Denizatı galerisi-Istanbul

Selin Melek Aktan sergi videosu

Selin tren yolculugunda

4 Kasım 2009 Çarşamba

Aktan Eskişehir'i büyüledi.



TURKHABERLER ESKİŞEHİR–Uluslararası ressam ve heykeltraş Selin Melek Aktan’ın Eskişehir Eldem Galeri’deki sergisinin açılışı muhteşem oldu. Açılışa ilin önde gelen isim ve ailelerinin yanısıra Büyükşehir Belediye Başkanı Prof Dr Yılmaz Büyükerşen ve eşi Seyhan Hanım’da katıldı



 Sanat hayatını yurdışında açtığı sergilerle taçlandıran Türk ressam ve heykeltraş Selin Melek Aktan İstanbul’dan sonraki sergisini Eskişehir’de açtı. Aktan’ın Galeri Eldem’deki açılışı görülmeye değerdi.







Sanatçının ‘Gökkuşağıyla yazılan masallar’ adını verdiği sergisinde birbirinden muhteşem 40 parça resim ve heykel görücüye çıktı.







Eskişehir’in önde gelen isim ve ailelerinin büyük ilgi gösterdiği sergiye Büyükşehir Belediye Başkanı Prof Dr Yılmaz Büyükerşen eşi Seyhan hanımla birlikte katıldı.






Aktan’ın eserlerini inanılmaz güzel bulduğunu söyleyen Başkan Büyükerşen sanatçıyı öven çok önemli sözler söyledi.





Aktan’ın tablolarında kullandığı renklerin çok canlı olduğunu kaydeden Büyükerşen, “Ben geldiğim bu sergide baktığım bütün tablolarda dünyanın en güzel ve en masum çocuğunu gördüm” dedi.





Sergiye il dışından gelenler de vardı. Bunların en başında Bartın Gazeteciler Dernek Başkanı Güngör Yavuzarsan, Ankara’dan Haluk Mustafa Saran ve eşi Buket hanım geliyordu.





Galeri’nin yönetmeni Güven Tanyeli’nin kusursuz organisazyonuyla Eskişehir harika bir açılışa sahne oldu...





Açılışın hemen ardından davetlilere hitaben bir konuşma yapan güzel sanatçı Aktan, bu serginin kendisi için önemini anlattı. “Eskişehir Anadolu’ya açılan önemli kapılarımızdan biri ve bu sergi benim gözbebeğim. Küçükken hepimiz ülkenin Doğu'sunda Batı'sında aynı masallarla büyüdük. Sergimin adının gökküşağıyla yazılan masallar olmasının nedeni; bin bir renge sahip bu ülkede bir çocuk masumiyetiyle barış içinde yaşamayı istememdir” diye konuştu






Herkesin müşterek fikri Selin Melek Aktan’ın içinin güzelliğinin ve pozitif enerjisinin tablolarına yansıdığı idi.





Davetliler sözleşmiş gibi özetle şunları söylediler “Böyle bir sanatçının şehrimizi seçmesi ve eserlerini sergilemesi bizim için onur verici. Çok uzun zamandır bu kadar güzel bir sergi görmedik. Belkide hayatımızda gördüğümüz en cıvıl cıvıl ve bizi en çok mutlu eden sergiydi”





Bu arada Aktan’ın şiir kitabına da ilgi çok fazlaydı. Sanatseverler güzel sanatçının resimleri kadar şiirlerinden de etkilendiklerini söylediler. Yanında getirdiği az miktardaki kitabı sevenlerine imzalayarak vermek zorunda kaldı.





Sanatçı Eskişehir’in sanat izleyicisinin son derece kaliteli olduğunu söyledi











Sözcümagazinden Haluk Özcelik yazıyor.Gerçek yıldız Selin Melek Aktan










Yılları yurtdışında açtığı sergilerde geçen Aktan ilk defa bir Anadolu ilinde sergi açtı. İlgi büyüktü.



Kentin Büyükşehir Belediye Başkanı Prof Dr Yılmaz Büyükerşen’den tutunda ilin kalbur üstü tabir ettiğimiz ailelerine kadar herkes sergideydi



Birbirinden güzel 40 tablo ve heykelle Aktan Eskişehir’de bir tarih yazdı.



Hepsi birbirinden güzel ve değerli tablolar 27 Ekim Salı gününden itibaren sanatseverlerin beğenisine sunuldu.



Eldem Galeri’de 4 kasım’a kadar açık kalacak sergiye gelen herkesin ortak kanaati şu oldu:



“Selin Melek Aktan bir renk cambazı. Renklere hayat veren bir sihirli el”



Yol boyunca çok memnun kaldığımız Aktan’la keyifli bir yolculuk yaptık.



Trenden otele, galeriden akıp gittiğimiz gecelere kadar her anı dolu dolu geçen bir Eskişehir seyahatinde ben ve arkadaşım Cemal Bilge yüzümüzde mutlulukla gittik ve geldik bu güzel kente..



Selin Melek Aktan gerçekten bir melek



Selin Melek Aktan gerçekten bir insan



Selin Melek Aktan işinin en iyisi bir sanatçı



Selin Melek Aktan güzellikler prensesi



Bu ve buna benzer sanatçılarla içli dışlı bir hayatımız vardır...



Ötekileri de biliriz...



Bize nasıl kapris yaptıklarını



Bizi nasıl yıprattıklarını



Ve bizi nasıl üzdüklerini...



Sergi amaçlı çıktığımız bu yolculukta her anımız güzel her anımız mutlu geçti...



Sürekli gülümseyen yüzünden hep pozitif elektrik aldık Aktan’ın...



Haydarpaşa’dan başlayan harika seyahatimiz İstanbul’a dönünceye kadar aynı mükemmellikte son buldu...



Doğrusunu isterseniz bitmesini istemediğimiz bir geziydi Aktan’la olan...



Sergi esnasında konuklarına olan yaklaşımı görülmeye değerdi.



Bir İstanbul Hanımefendisi farkıydı bu...



Aktan çok iyi bir sanatçı olmasının yanında hanımefendilik kriterlerine ziyadesiyle hakim bir şahsiyet...



Yüzü gibi yüreği de çok güzel bir hanım sanatçı....



Böyle olduğu içinde sürekli kazanan, büyüyen bir isim o.



Selin Melek Aktan...



Sanatta ve hanımefendilikte bir marka...



Hiç kimseye benzemeyen



Hiç kimsenin benzeyemeyeceği kadar farklı bir yıldız



Selin Melek Aktan'ın eserleri Italya müzelerinde




SELİN MELEK AKTANIN ESERLERİ AVRUPA MÜZELERİNDE



Selin Melek Aktan’ın dünyadan 103 sanatçının davet edildiği İtalya’daki insan hakları sergisinde sergilediği savaşta çocuk isimli eseri Caserta Müzesi tarafından satın alındı.Eserini anlatan yazısı ise Amerikadaki surfax tarafından dünyada göze ilişen en sağlıklı ve besleyici makaleler arasına alındı..Aktan eserini şu sözlerle anlatmıştı.

Çocuklar bu evrene gönderilmiş hediyelerdir .Onlar dünyaya masum gözlerle bakarlar.Lütfen onların bu temiz enerjilerini savaşlar,seks tacizleri,şiddet gibi şeylerle kirletmeyelim.Ne yazık ki bazı çocuklar da açlıktan ölmektedirler.


Biz bütün bu eğitim,teknolojik imkanlar,üst düzey makinalara ve bilime onları tahrip etmek için sahip olmadık.Bu sergideki eserlerimi dünyada yeterli beslenme,tedavi, eğitim imkanı bulamayan veya savaşlardan ,şiddetden muzdarip olan çocuklara adıyorum.Onlar bizim geleceğimiz. Lütfen geleceğimizi öldürmeyelim .Çocukları  en değerli hediyelerimiz olarak korumak ümidiyle herkesi çocuk ve insan hakları konusunda daha duyarlı olmaya davet ediyorum.



Selin Melek Aktan daha öncede eserlerini çeşitli defalar

Fransa,İtalya,Avusturya,İsviçre,Polonya,Bulgaristan,Yunanistan,

Danimarka gibi Avrupa’nın belli başlı ülkelerinde , Amerika’da ise NewYork,Miami ve LosAngeles’da ve Mısır,Çin,Hindistan,da, sergileyen uluslar arası resim ve heykel sanatçımız Selin Melek Aktan’ın Orientalpopart ve dansçılar isimli serisinden 2 resmi de bu yıl içerisinde USA’da Museum of The Americas’ın daimi koleksiyonuna alınmıştı..



Yıllardır ülkemizi yurt dışında başarı ile temsil eden Aktan,İstanbul’daki iki kişisel sergisinden sonra üçüncüsünü, bu ay sanat Anadolunun her yerinde olmalı gerekçesi ile Eskişehir Eldem galeride açmıştı. Gökkuşağı ile yazılan masallar isimli sergi halen devam etmektedir.

23 Ekim 2009 Cuma

SALI GÜNÜ ESKİŞEHİRDEYİZ

HABER MERKEZİ

TURKHABERLER İSTANBUL – Ünlü sanatçının Eskişehir Galeri Eldem’de 27 Ekim Salı günü saat 17.30’da açılışı gerçekleşecek sergisine TURKHABERLER sunucusu Cemal Bilge v program ekibinden Haluk Özçelik’le gidiyor


Grek müziğin Türkiye’deki tartışmasız ismi Anastasia’nın konuk olarak katılacağı 26 Ekim Pazartesi günkü programdan sonra Selin Melek Aktan’la buluşacak olan Bilge ve Özçelik buradan Haydarpaşa’ya geçecekler.

Saat 22.00’de kalkacak Boğaziçi Ekspresi ile gidecek olan Aktan, Bilge ve Özçelik, saat 03.00 sularında Eskişehir’de olacaklar. Serginin açılış saatine kadar dinleneceklerini söyleyen Selin Melek Aktan, “Sergimizin açılışına Eskişehir’imizin önde gelen yöneticileri başta olmak üzere bütün halkımızı büyük bir heyecanla bekliyor olacağız.

Bu benim Anadolu’daki ilk sergim oluyor. Bugüne kadar dünyanın sayısız ülkesinde sergi açan ben İstanbul dışında ilk olarak Eskişehir’de sergi açmayı istedim. Çünkü ülkemin bütün kentlerini olduğu gibi bu kentimizi de çok seviyorum” dedi

Aktan’ın bir Anadolu ilinde ilk defa açacağı bu serginin son derece önemli olduğunu söyleyen TURKHABERLER Programı ve Genel Yayın Yönetmeni Cemal Bilge, “Eskişehir’in sevgili Aktan’ın sergisine sahip çıkacağına inancımız tamdır. Özellikle hocamız dediğimiz sevgili belediye başkanımız Yılmaz Büyükerşen’i bu serginin açılışında mutlaka ve mutlaka görmek istiyoruz.
Onun resime ve heykele olan düşkünlüğünü bilenlerden biri de benim. Hizmetleriyle Eskişehir’e hayat veren Büyükerşen’in birbirinden güzel tablo ve heykellerin yer alacağı böyle bir sergiye ilgisiz kalacağını sanmıyorum.


Kaldıki sergide yaşanacak bütün gelişmeleri önce TURKHABERLER sitemizden ardından da gelecek bir sonraki haftanın tv programında yayınlayacağız. Değerli hocamızın bulunacağı bu görüntüler içinde kendisine has özel yeri alacağından kuşkumuz yok. Çünkü o gerçek bir sanatseverdir” dedi

Eskişehirde sergi açıyor..

TURKHABERLER ESKİŞEHİR – Resim ve heykelleriyle bir dünya sanatçısı unvanını kazanan Selin Melek Aktan 27 Ekim Salı günü Eskişehir’de ‘Gökkuşağı ile yazılan masallar’ adlı resim ve heykel sergisiyle Eskişehirlilerin huzuruna çıkıyor.


Birbirinden iddialı eserlerle Eskişehir’e gelecek olan Aktan burada büyük ilgi göreceğe benziyor. Eskişehirli entellektüellerin merakla bekledikleri sergi için bir açıklama yapan Aktan, “Ülkemdeki ilk 2 solo sergim İstanbuldaydı.Oysaki Anadolu benim beslendiğim ve eserlerim için ilham aldığım yerdir.İstanbul dışında, Anadolu’daki ilk sergimi çok sevdiğim Eskişehir’de açıyorum. Eskişehir’i seviyorum. Eskişehirlileri seviyorum.Dileğim zamanla tüm ülkeyi dolaşmak..” dedi.

Sanatçının ‘Gökkuşağıyla yazılan masallar’ adını verdiği solo resim ve heykel sergisi Eskişehir’in Hamamyolu No 69’daki herkesçe bilinen Eldem Galeri’de açılacak.

27 Ekim 2009 Salı günü saat 17.30’da açılışı yapılacak sergiyi takip için TURKHABERLER Programı sunucusu ve TURKHABERLER.NET sitesi Genel Yayın Yönetmeni Cemal Bilge’de hazır bulunacak

http://www.turkhaberler.net/newsDetail.php?NewsID=196639

Eskişehir'e bir yıldız düşüyor demişler)))sözcü magazin..

Türkiye’nin en güzel ve seçkin illeri arasında önemli bir yere sahip Eskişehir Aktan’ın ‘Gökkuşağı ile yazılan masallar’ adlı resim ve heykel sergisine ev sahipliğine hazırlanıyor.

Birbirinden iddialı eserlerle Eskişehir’e gelecek olan Aktan burada büyük ilgi göreceğe benziyor. Eskişehirli entellektüellerin merakla bekledikleri sergi için bir açıklama yapan Aktan, “Bugüne kadar bütün sergilerimi yurt dışındaki galerilerde açtım. İlk defa yurdumda hem de çok sevdiğim Eskişehir’de sergi açıyorum. Eskişehir’i seviyorum. Eskişehirlileri seviyorum.

Bu ilimiz Türkiye’ye olduğu kadar dünyaya örnek olmuş bir il. Türkiye’nin olduğu kadar dünyanında en modern ve çağdaş illerinden biri Eskişehir. Halkı da bu çağdaşlığa herşeyden çok sahip çıktı. Benim bu ilimizi sevmem için binlerce nedenim var. Bu yüzden Türkiye’deki sergimin Eskişehir olması için özel bir gayretim oldu. Söyledim ya bu kenti çok seviyorum” dedi.
Sanatçının ‘Gökkuşağıyla yazılan masallar’ adını verdiği solo resim ve heykel sergisi Eskişehir’in Hamamyolu No 69’daki herkesçe bilinen Eldem Galeri’de açılacak.






27 Ekim 2009 Salı günü saat 17.30’da açılışı yapılacak sergiyi takip için Kanal T’de yayınlanan Turkhaberler Programı sunucusu Cemal Bilge ve gazeteci Haluk Özçelik’te hazır bulunacak
http://www.sozcumagazin.net/haberdetay.asp?ID=2742

GÖKKUŞAĞIYLA YAZILAN MASALLAR


Selin Melek Aktan yıllardır yurt dışında sürdürdüğü sergiler serisine ,aynı hızla Türkiye'de devam ediyor.
Bugüne kadar eserlerini çeşitli defalar Yunanistan, Bulgaristan, İsviçre,İtalyaFransa, Avusturya,Danimarka,Polonya ,Mısır,Amerika'da ise NewYork Miami ve LosAngeles eyaletlerinde sergileyen Aktan'ın 2009 şubat ayında 2 eseri Museum of the Americas,ın daimi koleksiyonuna alınmıştı.

Ekim ayında İtalya'da dünyadan 103 sanatçının davet edildiği insan
hakları sergisine katılan Selin Melek Aktan ,çocuk haklarını savunduğu ''savaşta çocuk'' isimli eseriyle İtalya'daki Caserta müzesi koleksiyonuna
giren ilk türk sanatçımız oldu. Eser hakkındaki sözleri ise Amerika'daki
Surfax sistemi tarafından dünyada göze çarpan en iyi ve sen sağlıklı
haberler arasına seçildi.

Bugüne kadar İstanbul'da açtığı iki solo sergiyle türk sanatseverlerle buluşan Selin Melek Aktan Türkiye'deki 3 .solo resim ve heykel sergisini Eskişehir Eldem Galeride gerçekleştiriyor. Sanatçı GÖKKUŞAĞI İLE YAZILAN MASALLAR isimli bu sergiyle , hepimizi barış dolu bir dünya için çocukluk düşlerimize geri döndürmeyi hedefliyor.

2007 yılında yayınlanan Aşk Selinde uçuşan Melekler isimli resimli şiir kitabı ÇYDD yararına satılan Selin Melek Aktan eserlerinin kendi doğduğu topraklarda,Anadolu'da sergilenmesinden büyük mutluluk duyduğunu ifade ederek sanatseverlere şu sözlerle seslendi..

Masallarımız vardı bizim küçükken

Sonunda iyilerin kazandığı, kötülerinse hep kaybettiği .

Dünyaya inancımızı güçlendiren, içinde periler olan.

Zamanın neresinde yitirdik onları?

Hayat mı değişti yoksa bizler mi?

Eğer gökkuşağından masallar yazmak mümkün olsaydı

Rengarenk yapardım ben onları

Kaybettiğimiz düşleri yeniden yakalayabilmek için

İçine hiç acı koymazdım.

Can kırıkları cam kırıklarından çoktur derler bu dünyada

Havada uçuşan çocukluk düşlerimizdir

Belki de bize lazım olan

Güvenmek için tekrar dünyaya

Yeni hayatlara yeni masallar yazdım bende

İçinde hep mutluluk olan

İyiliğin kazandığı, kötülüğün ise kaybettiği

Selin Melek Aktan

Eldem Sanat Galerisi.Hamam yolu..no69. Eskişehir

Açılış 27 Ekim 2009 salı 17.30

tel..0222 2344343
http://www.turizminsesi.com/haber/gokkusagi-ile-yazilan-masallar-4674.htm

27 Ağustos 2009 Perşembe

AŞKA AŞIK ERKEKLER




Genellikle karşınıza asla beraber olmak istemeyeceğiniz bir fizikte çıkarlar. Tanıştığınızın ertesi günü telefonlarınıza yapışırlar. Hayatınızda başka bir erkeğin olup olmaması hiç bir şey değiştirmez. Yine de şanslarını denemeye kararlıdırlar.
Yanlışlıkla veya laf olsun diye bilmem kimin epeydir bilet bulunamayan oyununa gitmeyi söylemişseniz , sizi arar ve biletlerle kapınıza dikilirler. Siz karaborsaya ödenen paraya acırken aklınıza gelmeyen tek şey, zavallı hayranınızın o biletleri elde etmek için yedi kat ellere hatta nefret ettiği tanıdıklarına bile telefonlar ettiğidir. Tabi size işin bu kısmını anlatmaz , sanki her zaman elit insanlar listesinde oldukları için doğal olarak her şey önlerine geliyormuş gibi hava atarlar.
Ne yazık ki en ufak bir bakışınızdan veya gülüşünüzden olmadık manalar çıkarıp, sizin de onu, onun sizi beğendiği kadar beğendiğinizi düşünme eğilimi gösterirler. Oyundan sonra eve girdiğiniz anda yine telefonunuz çalar. Kısık bir sesle sadece iyi geceler demek için aramıştım ve çok mutluyum der kapatırlar. Ertesi sabah siz daha ayılamadan günaydın prensesim,iyi uyudun mu telefonları gelir. Evinize çiçekler böcekler yağmaya başlar. Sevgililer gününden önce ömür boyu gitmeyi hayal ettiğiniz ülkenin uçak biletleri ile kapınızda bitiverirler. Nedense yine de gitmek istemezsiniz. Hatta içinizde sebebini bir türlü kestiremediğiniz bir sıkıntı oluşmaya başlar. Bu aşırı hayranlık oyunu ilk günler hoşunuza gitse de yavaş yavaş kendinizi birazcık baskı altındaymış gibi hissetmeye başlarsınız. Biraz mesafe koyayım, ona boşuna ümit vermeyeyim, çok hızlı gidiyoruz gibi şeyler düşünmeye başladığınız anda o, yaptıkları yeterli gelmediği için böyle davrandığınızı düşünerek dozu iyice arttırır.Çiçekler çikolatalar, geçen gün o şık butiğin önünden geçerken gözünüze ilişiveren astronomik rakamlı kazak... . Aslında yıllardır bir aşığın nasıl olmasını hayal ediyorsam tam öyle , acaba bende mi bir tuhaflık var diye kendi kendinizi sorgulamaya başlarsınız. İçinizdeki suçluluk hissi gitgide büyürken yinede bir türlü kendinizi onunla aynı yatakta düşünemediğinizi fark edersiniz.
Tam onu üzmeden seni seviyorum ama galiba yeni bir ilişkiye hazır değilim demeye hazırlanırken böyle bir erkeğin aslında her eve lazım olduğunu düşünür , ömür boyu hayranınız olarak kalmasında bir sakınca olup olmadığının hesabını yapmaya başlarsınız. Eh nede olsa siz yeni çağın, her türlü şart ve duruma kendini uyarlamaya çalışan oportunist kadınlarından birisiniz. Hem onun tarafından bu şekilde şımartılmak sizi diğer erkeklere karşı da daha özgüvenli tutuyordu. Hatta daha geçen gün telefon sohbetiniz sırasında , canım sıkılıyor demiştiniz. O da akşam üzeri evinize yüz tane orkide yollamıştı ve siz o gece arkadaşlarınızın sizi yeni bir erkekle tanıştırmak için götürdükleri yemekte nasıl kuşlar gibi cıvıl cıvıl cıvıldayıp bütün masayı kendinize hayran bırakmıştınız. Zaten siz her zaman demez miydiniz kimden gelirse gelsin hayranlıklardır bir kadını en çok motive eden şey diye.Herkes öyle değilse bile en azından siz o cins kadınlardansınız.
Siz nasıl olurda bu adamı işleri daha ileri götürmeden,arkadaş olarak aynı hayranlık derecesinde tutabilirim diye düşüne durun, o beklemekten sıkılıp çoktan başka bir kadına çiçekler yollamaya başlamıştır bile. Bir gece önce ağlamaklı gözlerle size bakıp sevimli bir fino köpeği gibi ilgi dilenen erkeğin akşamla sabah arasında nasıl olup da hemen başkasına aşık olduğunu anlamakta zorluk çekersiniz. Sakın sevgili ex hayranınızı maymun iştahlılıkla falan suçlamayın.Onun istediği şey zaten siz değildiniz ki.O sadece aşka aşık bir erkekti ve siz de onun oyun partneriydiniz..
Prenses koltuğundan inip arkadaş koltuğuna geçtiğiniz zaman filmin devamını görür, onun aslında fevkalade çocuk ruhlu, son derece masum bir aşk böceği olduğunu anlarsınız. Gerçekte onu mutlu eden ve ilgisini çeken şey şahıslar değil, oynadığı oyunun ritüelleridir . Siz ise tesadüfen oyuna iştirak etmiş oyunculardan birisinizdir.
Bu tip erkeklerin zaten belirli bir tipi de yoktur. Her cins her ebat ve renkteki kadına aşık olabilirler. O yüzden benim gibi feminen ve sarışın minyon bir kadından sonra o at suratlı kaslı uzun boylu hatunda ne buluyor diye sakın kafa yormayın. Spordan nefret eden oyun arkadaşınızın,o kadına kur yapmaya başladığı ilk günden itibaren evinin baş köşesine yürüme bantı koyduğunu görüp, birden trekking programlarına bakmaya başlamasına da şaşırmayın.Muhtemelen yeni aday yürümenin muhteşem olduğunu söylemiştir ve bu tip erkekler sevdiklerinin sevdiği her şeyi sevmeye en meyilli erkeklerdir.Bukelamın gibi kadınlar değiştikçe merakları ve ilgi alanları da değişir ve her deneyime ışık hızı ile yaklaşırlar.
İşte adı üstünde onlar aşka aşık ve kadın seven erkeklerdir. Bir kadının hiçbir şeyini beğenmeseler ayağının küçük parmağının tırnağını beğenirl,ellerinden gelse o tırnağın resmini çekip ,yatak odalarının duvarına asarlar.Tabi bir sonraki oyun arkadaşları gelene kadar.
Ne yazık ki ironik bir şekilde onlar bütün kadınları beğendikçe hiçbir kadın da onları beğenmez. Sizden sonra size yapılan muamelenin aslında her kadına yapıldığını görür, ama eski hayranınızın ard arda aldığı ret cevaplarına öyle üzülürsünüz ki içiniz parçalanır. Aşık olduğu günlerde bana kendimi özel hissettiriyordu ,demek ki o kadar da özel değilmişim diye hayıflanmayı bile unutur, neredeyse kendi ellerinizle onun bu ümitsiz çabalarına müspet cevap verecek bir kadın arayışına girersiniz. Çünkü yavru fino köpeği gibi çaresizce kendini sevdirmeye çalışan arkadaşınızın kendi ifadesine göre tek arzusu doğru dürüst bir ilişki ve onu anlayacak bir kadındır.


Bu arada bazen hasbelkader hiç çaba göstermediği halde onu sevimli bulup beraber olmak isteyen birileri çıkar. Oh nihayet der, rahat bir nefes alırsınız. Aslında en yakın arkadaşı olduğunuzdan beri dinlediğiniz bütün bu isteme ve reddedilme hikayelerinden sizde acayip sıkılmaya başlamışsınızdır. Fakat olmaz, gene olmaz.
İnanılır gibi değil ama bu seferde bizim delikanlı kızı beğenmiyordur. Zavallı kızcağızdan geçmişte onu reddeden bütün kadınların intikamı alınır ve garibim hak etmediği bir köpek muamelesinin içinde bulur kendini. O alıp başını giderken , siz sakın kendinize ya evet deseydim ne olacaktı acaba, kötü çocuklar yerine bana kul köle olan bir erkekle olsaydım daha mı mutlu olurdum diye aptalca sorular sormayın.
Bir gün gerçekten adamın beraber olmak isteyip de uğruna ayılıp bayıldığı bir kadın (bu genelde kocasından yeni boşanmış,şaşkın taze bir duldur)
evet der ve sizde başınıza gelecekleri görürsünüz.
Evet in üzerinden daha bir iki ay bile geçmeden beyefendi o güne kadar hiç bahsetmediği ekonomik sorunlardan bahsetmeye başlar.Zamanın da kadın midye çorbası seviyor diye uçak biletleri elinde bir hafta sonu için Paris’e gitmeye kalkan o adam gider, yerine bambaşka biri gelir. Tatile gidecek havada değildir. Canı sıkılıyordur. Yok canım niye bağırıyor olsun sadece tartışıyordur. Zaten bu aralar çok çalışmak zorundadır. Onun çiçek böcek düşünecek hali mi vardır. Zaten bu kadınca kaprislerden de bıkmıştır. Yanlışlıkla ama ilk günler bana böyle söylememiştin denildiğinde cevap hazırdır.: O zaman öyle hissediyordum öyle söyledim. Şimdi böyle hissediyorum. Böyle davranıyorum. Üzülmeyin işte ,görünen odur ki prenseslik sizde olsanız ömür boyu sürmeyecekti. Siz daha akıllı bir seçim yaptınız en azından anılarınız bozulmadan kaldı ve en iyi
arkadaşınız oldu.

23 Ağustos 2009 Pazar

Selin Aktan insan hakları sergisi için İtalya'da



Curator Roberto Ronca tarafından Italya'da dünya mirası kabul edilen San Lucia' daki Belvedere sarayında düzenlenen uluslar arası İNSAN HAKLARI konulu sergide Türkiye'yi Dilek Özmen ve Selin Melek Aktan temsil etmektedir.Amerika'daki İkiz kulelere yapılan ve dünyada yeni bir dönem başlatan trajediye ithafen 11 Eylülde başlayacak olan sergiye 6 kıtadan,103sanatçı davet edilmiştir. ARJANTİN, AVUSTURYA, BELÇİKA, BEYAZRUSYA, BRAZİLYA, BULGARİSTAN, KANADA BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ,FRANSA , ALMANYA, JAPONYA, YUNANİSTAN, IRAN ISRAİL,ITALYA , NİJERYA, UGANDA , POLONYA PORTEKİZ,ROMANYA, SLOVEKYA, İSPANYA, TÜRKİYE,UKRAYNA ,URUGUAY, AMERİKA,VENEZUELLA' lıs anatçıların insan hakları konulu eserleri ile yer alacakları bu serginin amacı,din dil, ırk farkı gözetmeden tüm izleyenlere görsellik yolu ile bu konuda en çarpıcı mesajları vermek ve aynı zamanda barış için bestelenen dünya marşının tanıtımını yapmaktır.
Dünya uluslar arası şiddet karşıtlığı kabul edilen ve Gandi'nin doğum günüolan 2 ekimde ilk defa Yeni Zellanda 'da söylenecek olan barış için Dünya marşı 3 ay süre ile gönüllü 100 kişi tarafından And Dağları ve çöllerde dahil olmak üzere çeşitli kıtalarda ve iklimlerde söylenerek en sonunda 2010 yılı şubat ayında Sibirya düzlüklerinde yolculuğuna son verecektir. HUMAN RİGHTS insan hakları sergisi süresince aynı marşın tanıtımı da yapılacaktır.
Selin Melek Aktan bu sergide çocuk haklarını konu alan ,açlık ve ben masumum isimli eserleriyle yer alıyor.

18 Haziran 2009 Perşembe

Düş Zamanı sergisinden sonra düş bahçesi

Düş zamanı sergimden sonra geçen hafta yolum Sapanca'da düş bahçesine düştü.1.Portakal çiçeği uluslararası art kolonisi etkinliği çerçevesinde, Ahmet Şahin'in yaratmış olduğu mıuhteşem bir bahçede farklı ülkelerden gelen sanatçı arkadaşlarımla ,doğa ile iç içe eserler yarattık.Eserlerimiz önce İstanbul'da bir sergi ile,gelecek sene de halen yapımı süren Ankara Portakal çiçeği residenslerinde sizleyicileri ile buluşacakmış. Anlaşılan o ki,Sevgili Eser Coşkun'un düş zamanı isimli aborjinler üzerine yazmış olduğu eser hepimizin kafasında yeni düşler başlatmış..

Selin Melek Aktan is in Copenhag Sounds of Art 2009 international music and art exhibition 18-21 haziran 2009

Selin Melek Aktan Danimarkanın başkenti Copenhag'daki Sounds of Art International music and art showda Türkiyeyi temsil edecek. Selin Aktan 19-21 haziran tarihleri arasında Copenhag- Uluslararası Sounds of Art etkinliğinde dansçılar serisinden resim ve heykelleri ile yer alıyor.Sounds of Art ,EuropanGateway tarafından düzenlenen,Avrupalı ve diğer dünya ülkesi sanatçılarının ,ressam, heykeltraş, müzisyen,şarkıcı, yorumcu ve aktörlerin eserleri ya da canlı performansları ile yer aldığı, , uluslar arası bir etkinliktir...Bu etkinlikte müzik dünyasının sanatçıları ile görsel sanat dallarındaki artistler yanyana gelmekte,böylece hem sanatlar, hem de kültürler arası etkileşim ve iletişim hedeflenmektedir..Sergi saatleri..10--18.00 konserler :her gece 20.00-22.00
The Radisson SAS Falconer Center
COPENHAGEN
19th – 21st June 2009
“The Sounds of Art” presents the International Music and Exhibition Event Copenhagen 2009 with more than 80 artists from all over the world.
Music, song, dance and art work will be presented under the same hat in The Radisson SAS Falconer Center, Copenhagen. Participants from many different nations like Finland, Turkey,The Chech Republic, Germany, Austria, Switzerland, Italy, India, Egypt, Russia, Sweden, Netherlands, Morocco, Denmark and Canada will exhibit during the period 19. – 21. June 2009 in a combination of music, song and dance performances.
Stage performing artists will be present during the whole period during the exhibition and to special concert evenings in the Falconer Center Hall.
The opening ceremony will take place the 19th June 2009 from 10.00 – 12.00 including speeches, entertainment and fairy tale stories.

2 Haziran 2009 Salı

ruj sergisi atölye art room da




Selin Aktan,Canan Berber,Meliha Babalık,Semin Karasu,Sevinç Sürer,Halima Aycibin,Nancy Azarbad ve Cihan Şad,Türkiyenin ilk ekolojik oteli 5Butik otel Art room da( ruj) adlı sergide buluşuyorlar..12 haziran-23 haziran 2009

Cumhuriyet cad.Cemal Oker sok.No .5 Harbiye /İstanbul

tel..212 2965553

Açılış 19.00-21,00


25 Mayıs 2009 Pazartesi

Eğlence Dünyasının Sevimli alkolikleri



Erkekler ordusunun en cömert neferleridirler. Tabi alkol duvarını aştıkları zaman. Bu yüzden de gece klubü garsonları ve kapıcıları ile özel bir iletişim içindedirler. Belirli bir saatten sonra yüz lira ile on lirayı ayıramadıkları için tuvalet bekçilerinden de bol bol hayır dua alırlar. Gösteriş için para harcamaya, ona buna bir şeyler ısmarlamaya bayılırlar. Hatta ertesi gün ceplerinde beş kuruş kalmayacak durumda bile olsalar masalarında başkasının hesap ödemesini adeta hakaret kabul ederler. Zaten de kimse böyle bir hata yapmaya cesaret edemez ya da etmez. Bütün gece size cilveler yapar elinizi ayağınızı tutar, eve geldiğinizde de yatar horul horul uyurlar.Bazen de size ters düşmek pahasına masanızdaki tüm kadınlara asılırlar. Uyardığınızda masum olduklarını iddia ederler. Eğer konuyu uzatırsanız gece kavgayla sona erer. Arkadaşlarınız ise iyi niyetli iseler, size belli etmeden eşinizin veya sevgilinizin sözsel veya fiziksel tacizlerini nasıl başlarından savacaklarını düşünürler. Gece bittiğinde herkes ferahlar. Diğer kadınlar kurtulmuş, ama yılın zampara ayyaşı size kalmıştır. Talihliyseniz alkol çevirmesine yakalanmadan arka yollardan kelle koltukta eve gelirsiniz. Bazen de gece sizinle sevişir, ama ertesi gün ne yaptıklarını hatırlamazlar. Sizin yerinize temizlikçi kadın da koynuna girseydi pek bir şey fark etmeyeceğini anlamak tabi ki pek gururunuzu okşamaz. Ayrıca yabancı bir mekandaysanız(otel veya arkadaşınızın evi gibi) gece tuvalet yerine salondaki goblen kanapeyi kullanmaları da mümkündür.En tatsızı ise size içki içmeniz için yaptıkları ısrarlardır. İçkili olmazsanız onun kadar eğlenemeyeceğinizi veya alkolsüz bir kadının onları ne derece itici bulacağını düşünerek , garsonları aratmayacak bir hızla bardağınızı doldururlar. Günlük hayatlarında akıl almayacak kıskançlıklar yapan bu tarz erkekler çoğu kez birkaç kadehten sonra karılarını çengi gibi oynatarak fantezilerini beslemeye bayılırlar. Bazen de tam tersi olur. Arka masada karısı zorla oraya sürüklediği için oturan, daha doğrusu uyuklayan zavallı aile babasını yanındaki kadına göz süzüyor zannederek , yeri göğü birbirine katarlar. Kısacası gündüz tanıdığınız adam gece bambaşka bir yüzü ile karşınıza çıkar. Bazıları da susup süt dökmüş kedi gibi kabuğuna çekilir bir kelime konuşsun diye bin bir şaklabanlık yapıp deli olmanıza sebep olurlar. Ellerinde rakı kadehi dalgın dalgın ufka bakar, sanki ruh ve cinlere karışırlar. Doğal olarak sabah kalkışları da pek suratsız olur. Normal olarak alınacak önlem, kahve yüklerini iyice yüklenmeden ,yani neredeyse öğle saatlerine kadar yanlarına pek yaklaşmamaktır. Akşam üzeri aldıkları ilk kadehten sonraki bir saat en verimli zamanlarıdır.

Yalnız melankoliklerden değillerse evlerinde insan ağırlamaya , kalabalık sofralarda eş dostla yiyip içmeye bayılırlar. Size her şeyi vaat eder,ama çoğu kez dediklerini yapmazlar. Ama kafaları iyi iken gökteki ayı yere indirmekten, en romantik şiirlerle ayaklarınıza kapanmaya kadar sizi onurlandıracak tüm hoşlukları yaparlar. En güzel şarkılar sizin için söylenir, elleriniz tutulur, zarif parmaklarınıza en büyük tek taşları takma sözleri verilir. Seyahat planları yapılır. Tabi alkolik bir erkekle yaşamanın dinamiğini bilen akıllı kadınlar bu sözlerin hiç birini ciddiye almazlar. Böyle bir adamın alınganlıkları, şüpheleri , ve gerçekte sizin davranış biçiminize bağlı olmayan yerli yersiz kaprisleri ile başa çıkamayacağınızı anlayana kadar alın işte iyi bir oyuncak size.




Hayatı da kendimizi de çok ciddiye almayalım ve lütfen alınganlık yapmayalım beyler..Biraz gülelim diye yazdık işte..e var böyle tipler atrafımızda yalan mı...
Bu tip yazılarım uzun süre hikayeler.net de yayınlandı.Kitap yapalım dediler,çok gayri ciddi oldukları için hiç düşünmedim. .Sonra bloglara alındı.Sonunda ben de kendi bloğuma koymaya karar verdim.

23 Mayıs 2009 Cumartesi

HAYATI ISKALAMA LÜKSÜN YOK SENİN


! Bir aşk için yapabileceğin her şeyi
yaptığına inanıyorsan ve buna rağmen hala yalnızsan, için rahat olsun. Giden
zaten gitmeyi kafasına koymuştur ve yaptıkların onun dudağında hafif bir
gülümseme yaratmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır. Sen kendini
"Bu kuşun kanadı neden beyaz değil?" diye bir soruyla bile
karsılaşabilirsin.. iki ucu keskin bıçaktır bu işin. Yaptıklarınla değil
yapmadıklarınla yargılanırsın her zaman. Bu mahkemede hafifletici sebepler
yoktur. İyi halin cezanda indirim sağlamaz. Sen, "Ama senin için şunu
yaptım" derken o, "şunu yapmadın" diye cevap verecektir. Ve ne söylesen
karşılığında mutlaka başka bir iddiayla karşılaşacaksındır. Üzülme, sen aşkı
yaşanması gerektiği gibi yaşadın.Özledin, içtin, ağladın, güldün, şarkılar
söyledin, düşündün, şiirler yazdın. "Peki o ne yaptı" deme. Herkes kendinden
sorumludur aşkta. Sen aşkını doya doya yaşarken o kendine engeller koyuyorsa
bu onun sorunu. Bir insan eksik yaşıyorsa, ve bu eksikliği bildiği halde
tamamlamak için uğraşmıyorsa sen ne yapabilirsin ki onun için? Hayatı
ıskalama lüksün yok senin. Onun varsa, bırak o lüksü sonuna kadar yaşasın.
Her zamanki gibi yaşayacaksın sen. "Acılara tutunarak" yaşamayı Öğreneli çok
oldu. Hem ne olmuş yani, yalnızlık o kadar da kötü bir şey değil. Sen
mutluluğu hiçbir zaman bir tek kişiye bağlamadın ki.... Epeydir eline
almadığın kitaplar seni bekliyor.Kitap okurken de mutlu oluyorsun unuttun
mu? Kentin hiç görmediğin sokaklarında gezip yeni yaşamlara tanık olmak da keyif verecek sana.Yine içeceksin rakını balığın yanında. Üstelik dilediğin
kadar sarhoş olma özgürlüğü de cabası.... Sen yüreğinin sesini
dinleyenlerdensin ve biliyorsun asolan yürektir.Yürek sesi ne bilmeyenler,
ya da bilip de duymayanlar acıtsa da içini unutma; yasadığın sürece o yürek
var olacak seninle birlikte. Sen yeter ki koru yüreğini ve yüreğinde
taşıdığın sevda duygusunu. Elbet bitecek güneşe hasret günler. Ve o zaman
kutuplarda yetişen cılız ve minik bitkiler değil, güneşin çiçekleri
dolduracak yüreğini...

5 mayıs 2009 Düş Zamanı resim ve heykel sergisi açılış fotoğrafları

Selin Aktan Düş Zamanı resim ve heykel sergisi açılış fotoğrafları

19 mayıs wine and cheese partisi fotoğraflarımız(tıklayınız)

17 Mayıs 2009 Pazar

19 mayısta dostlarımızı GALERI 5 de Düş zamanı etkinliğinde ağırlıyoruz.



5 mayısta düş zamanı isimli resim ve heykel sergimizin açılışına gelerek bizi onurlandıran tüm misafirlerimize binlerce teşekkürler.19 mayıs hepimizin gurur duyduğu bir bayram.Gençlerin ve kendini genç hissedenlerin bayramı..
Biz de açılışımıza gelemediği için üzüntülerini bildiren arkadaşlarımızla,aynı ortamı tekrar yaşamak isteyen dostlarımızı böyle bir günde bir araya getirmek istedik.Sizleri şarap peynir ve müzikle ağarlamak istiyoruz.

12 Mayıs 2009 Salı

İstanbul üzerine bir söyleşi


İstanbul eskiyle yeninin,gelenekselle,modernin,zenginlikle fakirliğin kısacası pek çok zıtlıkların yan yana geldiği ,harmanlandığı büyülü bir şehir..Uzaklardayken hep özlediğim, her geri dönüşümde yeniden aşık olduğum bir yer,sanki bir baharatçı dükkanı .Her köşesinde ayrı bir koku ve doku,her semtinde ayrı bir enerji var..

Köşe başında çiçek satan çingene kadınlar, evlere temizliğe giden,her hafta sonu akrabalarından birinin düğününe davetli olan kapıcının şişman
karısı, Ortaköy’deki bir kahvede denize bakarak çayını yudumlayan genç kız,Beyoğlu’nun rock barlarında kendini gece hayatının kollarına bırakan üniversiteliler, kahve falı bakanlar, baktıranlar, Nişantaşı kafelerinde yemek yiyen süslü hanımlar, onların yanında yürüyen, sokak köpeklerine inat üzerine titrenen,köpek butiğinden alınan özel giysileri ile salınan kanişler,yoga dersine koşuşturan sportmenler,her mevsim aşık olan romantikler,Sultanahmet’te güneşin tadını çıkaran turistler, Mısır çarşısında birbirine geçmiş
baharat kokuları,Galata köprüsünün üzerinde balık tutanlar.
Bir de hava kararınca ortaya çıkan,Boğazdaki lüks gece kulüplerinde dans ederek hayatın tadını çıkaranlarla,
Taksim Harbiye hattında müşteri bekleyerek canlarını çıkaranların yer aldığı,24 saat hayatın durmadığı, sizi gün içinde karşınıza çıkardığı zorluklarla savaşçı da, filozof da yapabilecek , sürekli sınayan,öğreten ,devinen ,salınan bir şehir..Bence şehrin büyüsü de buradan geliyor.İstanbul hayat gibi,her gün size yeni sürprizler sunuyor.

Bir tarafta da tüm çeşitliliğine ve zıtlıklarına rağmen tüm bu insanları birleştiren şehir gerçekleri..Yağmur yağar,trafik tıkanır,kendinizi hayatınızda belki bir daha hiç görmeyeceğiniz taksi şoförü ile her konuda sohbet ederken bulursunuz .Otobüsle gideni de,mercedes araba kullananı da aynı kaderde buluşturur İstanbul trafiği.Zengin fakir tanımaz,sizi aynı yolun yolcusu yapıverir..Köşe başındaki simitçi gün içinde her kesimden insanın durak yeridir. Çantanın dibinden veya pantolon cebinden çıkarılan bozuk para ile açlığınızı bastırır,ağızda dağılan susam taneleri ile başka hiçbir ülkede bulamayacağınız o bir anlık mutluluğun tadını çıkarırsınız. Varoşlarda yaşayan evine ekmek götürme derdindeki simitçi,okuldan çıkan öğrenci ,sokaktaki boyacı çocukla, holding sahibinin kaderi ,o susamlı gevrek halkanın tadında birleşiverir.Canınızın en sıkkın olduğu bir günde dahi,Boğaz köprüsünden geçerken denizin üzerine düşen güneş ışınlarını görünce , kısa bir süreliğine de olsa tüm kederinizi unutur,manzaranın tadını çıkarırsınız. Kimin geçmişinde Emirgan’da, dışarıda yağmur yağarken arabanın içinde içilen demli çayın ve onun camlarda bıraktığı buğunun üzerine yazılan bir yazının anısı yoktur ki?
Bir sanatçı için inanılmaz derece de besleyici,düşlerle gerçeğin birbirine karıştığı bir şehir İstanbul..
Onunla olan ilişkim kaprisli bir sevgili ile yaşanan tutkulu bir aşk gibi.O bir gün kırık cam parçaları ile canınızı yakıp ruhunuzu kanatırken,ertesi gün yanağınıza kondurduğu içten bir öpücükle gönlünüzü alıp yeniden kendine aşık edebilme gücüne sahip.


Bu şehirde yaşananlar ,her köşe başında karşımıza çıkan hayatlarla ilgili binlerce resim ve heykel yapabilirim.
5 mayıs2009 da Galeri 5 de yer alan Düş zamanı isimli koleksiyon, değişik yıllarda yapılmış,aynı bu şehrin insanları ve semtleri gibi içinde zıtlıklar barındıran,birbirine yabancı gözüken, teknikleri ve anlatım biçimleri farklı ,ama aynı İstanbul gibi geleneksel ve yenilikçi olanın aynı potada eritileceği resim ve heykellerden oluşacak geniş bir dizinin başlangıç eserlerinden oluşuyor..
Hayatlar değişecek,ben değişeceğim,ama şehir yeni hikayelerle beni hep bekliyor olacak..Ve ben onun sırlarını anlatmaktan hiç bıkmayacağım.

21 Nisan 2009 Salı

Düs zamanı



Selin Melek Aktan’ın tablo ve heykellerinden oluşan koleksiyonu 05 Mayıs 2009 tarihinden itibaren GALERİ 5’te sergilenmeye başlıyor.

05 Mayıs–06 Haziran tarihleri arasında gerçekleştirilecek sergi için Selin Melek Aktan;

“Küçük bir çocuk iken hep Kaf dağının ardındakileri merak ederdim. Büyüyünce uçan bir halıya binip üzerine yıldız tozu serpilmiş ülkelerinden içinden geçtim. Kimilerine kendi hayallerimden bıraktım, bazılarından da yeni düşler çaldım. Bir gün sıkılıp sihirli aynamı elime aldım.’’ Ayna ayna söyle bana bu dünyadaki en güzel yer neresi ‘’diye sordum. Zaten cevabını bildiğin soruları sorma diye fısıldadı yumuşak bir ses. Uçan halıma binip güneşin doğduğu yere düşlerimin başladığı bu ülkeye geri döndüm. Sihirli gözlüklerimi takarak aynadan yansıyanlara baktım. Üzerindeki tozu toprağı, silkeleyince gördüklerim beni hep gülümsetti. Dünyanın en eski düşler ülkesinde çeyiz sandığının içinden çıkanlarla resimlerimde ben de kendi masallarımı anlattım.
Haydi, şimdi düş zamanı.” dedi.

Selin Melek Aktan’ ın bugüne kadar çeşitli defalar Fransa, İsviçre, Avusturya, İtalya, Yunanistan Bulgaristan ve Amerika’da sergilediği,2009 yılında Museum of the Americas daimi koleksiyonuna alınan Orientalpop art serisi 5 yıl süren yolculuğuna ara vererek başka ülkelere uçmadan önce İstanbul’ a döndü.

Galeri 5, bu koleksiyonla sizi Aktan’ın renkler, desenler, kuş tüyleri, sihirli aynalar ve taşlarla süslü dünyasında bir düş görmeye davet ediyor.

13 Mart 2009 Cuma

Selin Aktan'ın dansçılar serisi American müzelerinde



Selin Melek Aktan’ın dansçılar koleksiyonu 13mart-3 nisan-2009 da USA ‘da Museum of The Americas’da sergileniyor.
Şubat ayında 7 ülkeden davet edilen 7 sanatçı ile birlikte USA da Museum of the Americas’da orientalpopart koleksiyonu ile yer alan Aktan’ın, dansçılar serisinden 2 eseri 2009 yılında müzenin daimi koleksiyonuna alındı.
Selin Aktan’ın 2005 yılında Türk hat sanatındaki çizgilerin akışkanlığı ve sadeliğinden esinlenerek hazırladığı ve diğer koleksiyonlarının aksine renkten çok çizginin ön plana çıktığı dansçılar serisi, Avrupa’nın pek çok ülkesinden sonra şimdi de Dünya’da kadın ve sanat 2009 isimli sergi ile , Amerikalı sanatseverlerin karşısına çıkacak ve diğer dünya sanatçıları arasında Türkiye’yi temsil edecek ,

1 Şubat 2009 Pazar

Selin Melek Aktan'ın orientalpopart koleksiyonu 13-28 şubatta Amerikan Müzelerinde sergileniyor


Selin Melek Aktan'ın orientalpopart koleksiyonu 13-28 şubatta Amerikan Müzelerinde sergileniyor.
Ailesinin arzusu üzerine tıp fakültesine giren ve Cerrrahpaşa tıp fakültesindeki tıp eğitimini tamamladıktan sonra Londra'ya giderek, sanata yakın olmak arzusu ile London College moda tasarımı bölümünü bitiren Selin Aktan insan figürü ağırlıklı ilk heykel sergisini 2003 de USA da gerçekleştirdi.Evini dekore etmek amacı ile hazırladığı resimleri gören Belçikalı bir sanat galerisi sahibinin sergi teklifi ile bu konudaki çalışmalarını ciddiye almaya başladı.Yurt dışında ülkemi temsil edeceksem resimlerime kendi kültürümüzden birşeyler katmalıyım diye düşündü ve anadolu motifleriyle renklerinden esinlenerek hazırladığı ilk orientalpopart koleksiyonunu 2 yıl üst üsteYunanistan'da sergiledi.2004 yılında aynı koleksiyonla Zurih art showun en avangard sanatçısı seçildi. Türk hat sanatından esinlenerek yarattığı dansçılar koleksiyonu ve folklorik öğelerin yer aldığı oriental koleksiyonu ile ,2 kere 500 sanatçının katıldığı ve ilk defa bir türk sanatçının kabul edildiği Grand Marche Art contempoary Place De La Bastille'de yer aldı.Dünyanın yaradılış efsanesini anlattığı soyut çalışmalarından oluşan evoluation serisi 2006 da NewYork 'da Agora Galeri'de sergilendi.Daha sonra çeşitli defalar Bulgaristan,Isviçre,Fransa, Italya,Polonya,da,Amerika'da ise LosAngeles ve NewYork 'da resimlerini sergileyen Aktan,2008 yılında Avusturya'da Viyana'ya onur sanatçısı olarak davet edildi ve eserleri Salvador Dali'nin heykelleri ile birlikte sergilendi. Aynı yıl aşkın çeşitli evrelerinden yola çıkarak yazdığı Aşk Selinde Uçuşan Melekler isimli resimli şiir kitabı ve içindeki tablolar Galeri Binyıl'da aynı isimli sergi ile ÇYDD yararına tanıtıldı. Yapıtları çeşitli uluslarası koleksiyonlarda ve kataloglarda yer alan Aktan eleştirmenler tarafından doğunun gizemini batıya taşıyan, özgün tarzlı bir renk sanatçısı olarak değerlendirilmektedir. Halen Nişantaşı'ndaki 'daki atölyesinde çalışmalarını sürdüren
Selin Aktan'ın tabloları 2009 yılında Museum of Americas da sergilenmeye değer bulundu.5 Şubatta bronz heykelleri Galeri Binyıl'ın 10.yıl etkinlikleri çerçevesinde gerçekleştirilen Karma heykel sergisinde yer alacak olan Aktan, 13 -28 şubat günlerinde ise Miami'deki Museum of Americas'da 7 ülkeden davet edilen 7 kadın sanatçı arasında orientalpop art koleksiyonu ile Türkiye'yi temsil edecektir.

30 Ocak 2009 Cuma

Selin Aktan resimleri Galeri Binyıl 'da çağdaşlar sergisinde


Etkinlik: Galeri Binyıl 10.Yıl Etkinlikleri /Activities -1-2009
"3 -12 Ocak 2009 // 3 Ocak Buluşma; 13-20.00 "

Organizatör: Galeri Biinyıl
Başlama: Yarın, 03 Ocak, 01:00'da
Bitiş: 12 Ocak Pazartesi, 19:00
Yer: Teşvikiye

Selin Aktan resimleri Galeri Binyılın 10.yıl kutlamaları çerçevesindeki çağdaşlarla buluşma sergisinde ,Zekai Ormancı Yusuf Taktak Komet Adem Genç Faruk Cimok Özdemir Altan ,Ertuğrul Ateş, Orhan Benli, Adnan Turani, Mustafa Altıntaş,
Devrim Erbil, Mehmet Güler, Bedri Baykam ,İbrahim Çiftçioğlu, Mustafa Karyağdı,
Deniz Orkuş, Gülten İmamoğlu, Mustafa Ayaz ,Setenay Özbek , Şükrü Karakuş
Volkan Diyaroğlu, Vedat Örs,Zeki Arslan, Tanju Demirci, Füsun Çağlayan,
İclal Erentürk Enis Aktaş Levent Morgök ile birlikte

Selin Aktan'ın bronz çalışmaları Galeri Binyıl'da


Selin Aktan ilk defa 2003 yılında Amerika'da sergilediği bronz heykelleri Galeri Binyıl'ın onuncu yıl etkinlikleri çerçevesinde gerçekleştirilen 5-21 şubat tarihleri arasında , 2008 den esintiler karma heykel sergisinde yer alıyor.30 heykel Sanatçısının özgün yapıtları ile yer alacağı sergi sırasında Selin Aktan Oriental pop art koleksiyonu ile Americas Museum da Türkiyeyi temsil etmeye hazırlanıyor.